İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu geri adım atmıyor! İhanet değil cinayet projesidir!

En başından beri projeye karşı olduğunu açıklayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Kanal İstanbul'la ilgili yaptığı açıklamalara "Ya İstanbul ya Kanal" diyerek başladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, beklenen Kanal İstanbul açıklamasını yaptı. İmamoğlu "Kanal İstanbul bir ihanet projesi değil, bir cinayet projesidir" dedi.

İhanet değil cinayet projesi

- Bu ülkenin geleceğini riske atan bir durumla karşı karşıyayız. İBB olarak Kanal istanbul protokolünden çekildiğimizi ilan ettim. Kanal İstanbul ihanet değil cinayet projesi. 16 milyonun varlığına 82 milyonun güvenliğine yönelik bir felaket projesidir. Ne rant vaadedilşmiş olsa da derhal vazgeçilmelidir.

Proje susuzluğa mahkum olmak demek

- Kanal İstanbul projesi susuzluğa mahkum olmak demektir. 8 bin 500 yıldır varolan su kaynaklarını kaybedeceğiz. Devlet Su İşleri ve İSKİ raporları felaketin boyutlarını tek tek anlatıyor. Terkos Gölü'ne tuzlu su karışacak. Gölün ebediyen su kaynağı sıfatını yitirecek olması önemli bir ihtimaldir. Sazlıdere Barajı da tümüyle işlevsiz kalacak.

Kaybedilen kaynakların telafisi yok

​- Devlet Su İşleri raporunda çatlaklardan sızacak tuzlu suyun su kaynaklarına sızacağı belirtiliyor.  Kaybedilecek su kaynaklarının alternatifi de bulunmamaktadır. Geçirgen zeminden dolayı Terkos'a tuzlu su sızacağı kesin. Buradaki tek tehlike de susuzluk değil. Yeraltı sularını da kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Stratejik su kaynaklarını kaybedeceğiz karşılığındane alacağız. Su gitti sükse yapacağız. Kime? Onu da bilmiyoruz. Koca bir hiç alacağız.

Deprem riski tetikleniyor

- Kanal İstanbul demek deprem riskini tetiklemek demektir. Cinayet demenin başka sebebi de deprem önlemi önceliği dururken can kayıpları kapıda beklerken bunu konuşmak bile cinayettir. Küçükçekmece gölünden fay hattı geçiyor. Merkezi hükümet bunu değiştirdiğini açıklayabilir. Kanal güzergahı boyunca yapılacak yapılaşma insanlarımız için risk taşıyor. Deprem bu bölgenin değiştirilmez gerçeği. 11 kilometreden Kuzey Anadolu Fay hattı, 30 kilometre öteden Çınarcık fay hattı geçiyor. İnşaatlarla ortaya çıkacak yüklemelerin depremin şiddetini artırabileceği belirtiliyor. Bilim insanları hepimizi ikaz ediyor. Göre göre felakete neden davetiye çıkarıyoruz. 

İstanbul'un doğasını katletmek demektir

- Kanal İstanbul İstanbul'un doğasını sonsuza kadar katletmek demektir. Hem de katrilyonlar karcayarak katletmek demektir. Milli ve stratejik su kaynaklarımızı kurutacaksınız. Çevreye ve ekosisteme zarar vereceksiniz. Kanalın etrafında dev gökdelenler var. Mecliste etrafında tek bir konut diyenler var. Bakan şimdi 500 bin kişilik bir akıllı şehirden bahsediyor. 50-60 katlı binaları çok güzel diye anlatıyorlar. Ticaret alanları lojistik alanlar gelecekmiş. Yine beton yine beton. 1 milyon 150 bin diyorlarsa siz onun altını 2 milyon ile çizin. ÇED raporunu hazırlatanlar bölgedeki yapılaşmadan hiç bahsetmiyorlar. Bölgede yapılaşma olmayacakmış gibi bir rapor hazırlanmış.

Kanal İstanbul İstanbul tarihini talan etmek demek

- Bugün İstanbul'un başı doğa ile dertte. Yok edeceğiniz tarım ve orman alanları bu şehrin yaşam destek sistemi. Küçükçekmece gölünden Sazlıdere'ye kadar olan alan su kaynağıdır. Küçükçekmece yarı tuzlu olduğu için deniz canlılarının üreme sahası. Bu kentin balığından kuşuna, yaban kayvanlarına sahip çıkmazsak hayatta kalabilir miyiz? Boğazdaki birkaç kazayı referans gösterip kanalın bitmesiyle Boğaziçi trafiği azaltılacakmış. O da boğazdaki tarihi dokunun korunmasını sağlayacakmış. Boğaz trafiğinde yıllara göre bir artış yok. ÇED raporunda kayda değer bir azalış var. 17 milyon metrekarelik sit alanı etkilenmektedir.

- Kanal İstanbul Projesi'nin 2200 TL civarında kişi başı maliyeti olacak.