Kemal Kılıçdaroğlu'ndan İstanbul eleştirisi!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eyüpsultan’da bir otelde düzenlenen toplantıda, iş insanları, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ile meslek odaları, okul aile birlikleri ve spor kulüpleri temsilcileriyle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, "Fatih’in, Osmanlı’nın İstanbul’u nerede? Görkemli camiler beton ormanının arasında kaldı." dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İstanbul'un beton ormanına dönüştürüldüğünü belirterek, "Fatih’in, Osmanlı’nın İstanbul’u nerede? Görkemli camiler beton ormanının arasında kaldı." dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP’nin Eyüpsultan Belediye Başkan Adayı Emel Bilenoğlu’nun ilçenin bütün sorunlarını ve bu sorunların nasıl çözüleceğini iyi bildiğini dile getirdi.

İlçede 28 bine yakın çocuk olmasına rağmen bir kreşin dahi olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Eyüpsultan’da oturan bütün kadınlara sesleniyorum; çocuğunuzun iyi bir eğitim almasını istiyorsanız, kreşte arkadaşlarıyla sosyalleşmesini istiyorsanız, Emel başkana oy vereceksiniz." dedi.

"Belediye başkanının herkese eşit hizmet götürmesi lazım"
Bazen "Hükümet para göndermezse ne yapacak belediye başkanı?" propagandasının yapıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bunların hiçbir önemi yok. Belediye Gelirleri Kanunu var. Ruhsat verdiği zaman harcı kim alıyor? Belediye başkanı alıyor. Merkezden para belli bir ölçüye göre geliyor. Belediyenin bir bütçesi de var. Para var. Sorun ne? Para kimin için ve ne için harcanacak? Yerinde harcandı mı harcanmadı mı bunu sormak lazım." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, gittiği her yerde belediye başkanı adaylarına, "Kazandığınız andan itibaren bütün ilçenin belediye başkanısınız." dediğini ifade ederek, "'Bana şu mahalleden, şu semtten oy çıkmadı’ asla bunu yapmayacak. Belediye başkanının herkese eşit hizmet götürmesi lazım. Fakirlerin olduğu mahalleye daha fazla hizmet götüreceksiniz. O aynı zamanda, bütün beldede huzurun da güvencesi olur." ifadelerini kullandı.

CHP’nin Eyüpsultan Belediye Başkan Adayı Emel Bilenoğlu’nun "Hiçbir belediye işçisinin işine son vermeyeceğim" sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Biz isteriz ki herkesin işi, aşı olsun. Her evde bereket ve mutluluk olsun. A partisinden, B partisinden olur, gider oyunu kullanır o ayrı bir şey. Önemli olan o insanın huzur içinde yaşaması. Belediye başkanının görevi de budur. Mutluluğu bütün mahalleye, beldeye yayacaksınız." diye konuştu.

Bütçe görüşmelerinde "Asgari ücret 1 Ocak’tan itibaren 2200 lira olsun" dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Onlar, 2200 deyince, iki tane 2 var, iki tane de sıfır var, en iyisi biz bunu Kılıçdaroğlu dedi, belki milleti kandırırız, 2020 lira yaptılar. Akla bakın." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin Eyüpsultan Belediye Başkan Adayı Bilenoğlu’na "Seçildiğiniz nisan ayından itibaren asgari ücret bütün işçiler için net 2200 TL olacak. Ocak ile mart arasındaki farkı da ödeyeceksin." diye seslendi.

Türkiye’de asgari ücretin 2020, açlık sınırının ise 2900 lira olduğunu belirten Kılıçraroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

"2200 lira büyük bir para değil. Ben bunu söylediğim zaman zamlar patlamamıştı, mutfakta henüz yangınlar yoktu. Daha o zamanlar likidite krizi vardı. Sonra kredi krizi çıktı, şu anda reel sektör kriziyle karşı karşıyayız. İşsizlik 7 milyonu aştı. 7 milyon haneye para girmiyor. İşsizliğin ne olduğunu en iyi işsiz kalanlar bilir. Bir babanın okula giden çocuğuna harçlık verememesi ne demektir? Bir annenin akşam çocuğunun karnını doyuramaması ne demektir? Kim bu sorunu çözmek ister? Kim bu sorunu toplumun gündemine getirir. Sarayda oturup ahkam kesmekle bu sorunlar çözülmez. Ayda 74 bin lira aylık alan kişi elektrik parası vermez, doğal gaz, su parası vermez, uçak parası vermez, kira parası vermez. Ama asgari ücret alan bütün bunları öder. Dolayısıyla toplumun geldiği nokta önemlidir."

"Herkes sandığa, düşünerek gitmeli"
Bu seçimlere herkesin sandığa, düşünerek ve vicdanını sorgulayarak gitmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstanbul’da, Ortaçağ koşullarında yaşayanlar da var, beyaz yakalıların yaşadığı koşullarda da yaşayanlar var, İsviçre koşullarında yaşayanlar da var. Peki İstanbul’da neyi yapmalıyız? Madem bir dünya markası İstanbul, madem üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış bir İstanbul… İstanbul’u nasıl oldu da beton ormanına dönüştürdük. Fatih Sultan Mehmet, Haliç’te koyunun otlatılmasını yasakladı, yeşillikler korunsun diye. Fatih’in İstanbul’u nerede? Osmanlı’nın İstanbul’u nerede? Görkemli camiler beton ormanının arasında kaldı.

Sultanahmet’e ve arkasındaki gökdelenlere bakın. Kim yaptı bunları? Tarih diyorlar, hangi tarih? Kültür diyorlar, hangi kültür? İnanç diyorlar, hangi inanç? Neden dedelerimizin, atalarımızın yaptığı o tarihi eserleri 21. yüzyılın beton ormanına mahkum ettiniz? Rant için, para için. Ranta karşı değiliz. Nerede bir kent varsa, orada rant vardır. Sorun şudur; rantı kimin için harcayacaksınız, rantı kime vereceksiniz? “

"Devlet ve belediye liyakatle yönetilmeli"
Kemal Kılıçdaroğlu, kentsel dönüşüm çalışmalarına karşı çıkmadıklarını ifade ederek, "Ama orada oturan vatandaşları alıyorsunuz, şehrin varoşlarına sürüyorsunuz, 5-6 milyon dolarlık villalar yapıyorsunuz, oraya başka insanları getirip oturtuyorsunuz. Neden? Oranın boğaz manzarası, yeşillikleri var." dedi.

Devletin de belediyenin de liyakatle yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Şimdi herkes liyakat diyor. Liyakat eğitim ve bilgi işidir. İşi ehline vereceksiniz. İşi ehline vereceksin ki o işi rahat yapasın. Bir mahalle ile ilgili karar alırken kesinlikle o mahallenin muhtarının görüşünü alacaksın." diye konuştu.

Uyuşturucu ve kötü alışkanlıkların en çok fakir mahallelerde olduğunu ifade eden Kılıçrdaroğlu, gençleri, kültürle, eğitimle, sanatla ve sporla buluşturacaklarını söyledi.

"Bizi kavga ortamına çekmek istiyorlar"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir kavga ve bir tahrik sürecinden geçtiğimizi biliyorum. Bizi tahrik ekmek istiyorlar. Bizi kavga ortamına çekmek istiyorlar. Herkesin bundan kaçınması lazım. Tahriklere asla kapılmayacağız. Türkiye’nin derdi başkadır. 200 ton patates ithal ediyoruz. Niye ithal ediyoruz? Bu memlekette patates ekecek yer mi kalmadı? 2018'de Yunanistan’dan 115 milyon dolarlık pamuk, 28 milyon dolarlık buğday, 13 milyon dolarlık tütün ithal ettik. Niye oldu bunlar? Hangi gerekçeyle oldu? Biz bütün bunların tamamını değiştireceğiz. İnsanları kuyruğa sokmanın önüne geçeceğiz. Türkiye üretecek. Beka sorunu ne zaman çıkar biliyor musunuz? Bir ülke üretimden kopartılırsa beka sorunu çıkar."

AK Partiye oy veren seçmenlere seslenen Kılıçdaroğlu, "Bu kez sandığa giderken elini vicdanına koy. 17 yıldır baş tacı ettin, 17 yılın sonunda getirdi seni soğan kuyruğuna mahkum etti. Elini vicdanına koy ve oyunu öyle kullan." dedi.

Ülkücü seçmenlere de seslenen Kılıçdaroğlu, "Bayrak hepimizin bayrağı, vatan hepimizin vatanıdır. Bayrak ve vatan tartışılamaz. 82 milyon kendi bayrağı altında huzur içinde yaşamak ister. Biz hiç kimseyi kimliğinden ve inancından ötürü ötekileştiremeyiz. Şu soruyu ülkücü kardeşlerime soruyorum; dünyanın hangi ülkesi, kendi silah fabrikasını yabancı bir orduya satmıştır? Buna itiraz etmeyen ülkücü, milliyetçi, vatansever olamaz." diye konuştu.

Toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP ve İYİ Parti'nin ilçe başkanları, CHP’nin Eyüpsultan Belediye Başkan Adayı Emel Bilenoğlu da katıldı.

Kılıçdaroğlu Zeytinburnu'nda
Kemal Kılıçdaroğlu, yerel seçim çalışmaları kapsamında şoförler odası, spor kulüpleri, sivil toplum kuruluşları ve yöre dernekleri temsilcileriyle Zeytinburnu'nda bir otelde bir araya geldi.

Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, toplumun, kanaat önderlerinin, sivil toplum örgütlerinin başkanlarının, belli konularda düşüncelerine başvurmanın birlikte yönetmek anlamına geldiğini, "Her şeyi ben bilirim." anlayışının Orta Çağ anlayışı olduğunu söyledi.

Muhtarların yerel yönetimindeki önemine değinen Kılıçdaroğlu, sosyal yardımları dağıtırken o mahallenin muhtarının asla göz ardı edilmemesi gerektiğini, mahallede kim zengin kim fakir bunu en iyi muhtarların bildiğini belirtti.

Sosyal yardımların, siyasi amaçlı dağıtılamayacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Sosyal yardımlar, bir kişi yoksuldur ama onun yoksulluğunu afişe etmeden, onun onurunu kırmadan yapılan yardımdır." dedi.

Muhtarların, bir vatandaşın en rahat ulaştığı seçimle gelen kişi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, belediyelerde muhtarlık masasının kurulmasının, yönetim kültürünü güçlendireceğini böylece her sorunun, belediye yönetimine intikal etmiş olacağını kaydetti. 

Belediye başkanlarından seçildiği andan itibaren bütün halkı kucaklamalarını istediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Her mahalleye hizmet götüreceksin, eşit hizmet götüreceksin, kimseyi dışlamayacaksın. Bir konuda ayrımcılık yapabilirsin. Eğer mahalle çok fakirse insanların hayat standardını yükselt diyoruz. Bu, insan olmanın gereğidir zaten." diye konuştu.

"Hesap vermekten kaçınıyorsa malı götürüyordur"
Hesap verebilmenin bir belediye başkanı için onur meselesi olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Milletin parasını harcayan belediye başkanının, yaptığı harcamanın her kuruşunu millete vermesi lazım. Arkasında siyah bir nokta bırakmamak hesap vermekten geçer. Bir kişi hesap vermekten kaçınıyorsa bilin ki malı götürüyordur." dedi.

Oy versin vermesin hiç kimsenin aşıyla ve işiyle uğraşmayacaklarını, işini yaptığı sürece herkesin ücretine sahip çıkacaklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bunlar önemlidir. Bunlar yeni bir kültürdür. İnsanı kucaklama, ayrıştırmama, ötekileştirmeme kültürü." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Zeytinburnu'nda her kimlikten her inançtan insanın bulunduğunu, kimseyi ötekileştirmemenin belediye başkanının görevi olduğunu dile getirdi.

Gençlerin uyuşturucu bağımlılığının İstanbul'un önemli sorunlarından biri olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerde bu konuda ciddi önlemler aldıklarını söyledi.

"Üretirseniz, bölgenizin en güçlü ülkesi olursunuz"
Kentsel dönüşüm konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, "Bir yerde araziler çok değerleniyor. Büyük olağanüstü rantlar oluşuyor. Gecekonduda oturan vatandaşlarımız sürülüyor bir yerlere. Oraya milyon dolarlık villalar yapılıyor. Rant bir avuç adama veriliyor. Rantı yaratan kimdi? O gecekonduda oturanlardı. Onlara pay veriliyor mu? Verilmiyor." diye konuştu. 

Son dönemde beka sorunundan bahsedildiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Beka sorunu ne zaman doğar bir ülke için? Eğer o ülke üretmezse, beka sorunu doğar. Üretirseniz, bölgenizin en güçlü ülkesi olursunuz. Almanya niye güçlü? Ürettiği için. Çin, düşük iş gücüyle Avrupa'nın rakibi oldu. Biz ne yaptık? Tarımı öldürdük." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de son 8 yılda yurt dışındaki hayvan üreticilerine 7,5 milyar dolar para ödendiğini belirten Kılıçdaroğlu, "7,5 milyar doları bizim hayvan üreticilerine verseydik, Orta Doğu'yu bile beslerdik." dedi.

Kılıçdaroğlu'na konuşmasının ardından Afganistan Türkleri Derneği Başkanı İsmail Cengiz, Afganistan'ın geleneksel kıyafeti olan kaftan hediye etti. 

Cengiz, Kılıçdaroğlu'na kaftanı giydirirken, "Bu kaftanın cebi yok yolsuzlukla mücadele edesiniz diye. Bu kaftanın düğmesi yok, kimsenin karşısında ilikleyip eğilmeyesiniz diye." ifadelerini kullandı.