Süleyman Özışık: Ekrem İmamoğlu tatil değil siyasi intihar ediyor!
Ekrem İmamoğlu'nun tatil sevdası koltuğunu sallamaya devam ediyor. Göreve geldiği ilk andan itibaren doğal afet zamanlarında 'bana tatil yakışıyor' diyerek gününü gün eden İmamoğlu, Elazığ depremi sonrası yaptığı hareketle herkesimden tepki almaya devam ediyor. Gazeteci-yazar Süleyman Özışık, İmamoğlu'nun kayak tatilini kendine has üslubuyla yorumladı.
Gazeteci-yazar Süleyman Özışık, Türkiye Gazetesi'ndeki köşesinde Ekrem İmamoğlu'nun Erzurum tatilini değerlendirdi. Özışık, İmamoğlu'ndan çok Kemal Kılıçdaroğlu'nun komik savunmasını ağzına doladı...
İşte Süleyman Özışık'ın yazısı;
Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın
Elâzığ’a gitmesini, "Ekrem İmamoğlu gönderdiği
yardımların yerine ulaşıp ulaşmadığını kontrol etmek amacıyla
bölgeye gitti" gibi ayıplı bir sözle savunmaya
çalışmıştı.
Ben ise adamımı bildiğim için, "Millet can derdinde,
Ekrem İmamoğlu siyasi şov peşinde" demiştim.
Kimin haklı olduğu dün itibarıyla ortaya çıktı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Elâzığ'a giderek kameralara
birkaç poz verdi ve bölgeden ayrılıp Tunceli'ye gitti. Komünist
Partili Belediye Başkanı'nı ziyaret etti ve ortalıktan
kayboldu.
"Ne oldu, nereye gitti?" diye merak ederken
dün Erzurum'da ortaya çıktı.
Elâzığ’a gidişini davul zurnayla haber veren, Tunceli ziyaretini
bir medya ordusuyla birlikte gerçekleştiren İmamoğlu, her ne
hikmetse Erzurum'a gidişini kimselere haber vermedi.
Peki, Başkan'ın tatilde olduğunu nasıl öğrendik?
Erzurum Palandöken'deki bir otelde kendisiyle hatıra fotoğrafı
çekilen birkaç kişinin bu fotoğrafları sosyal medya hesaplarında
paylaşması sayesinde...
Fotoğraflar dün geceden itibaren sosyal medyada dolaşıma girince ve
tabii okkalı tepkiler birbirini takip edince Başkan, Erzurum'da
kayak tatili yaptığını el mahkûm açıklamak zorunda kaldı.
Gizli tatil ifşa olunca, "Yarıyıl tatili nedeniyle
çocuklarım ve eşim ile birlikte dünya güzeli Erzurum’u hissetmenin
mutluluğunu yaşıyoruz. Ülkemizin her köşesi başka bir değer, başka
bir cennet" diyerek kendini savunuyor.
Ben size seyir defterindeki durumu anlatayım
isterseniz...
Doğulu olduğum için bilirim o bölgeyi. Erzurum ile Elâzığ’ın arası
5-6 saattir. Her iki ilin arasında da Tunceli vardır. Giderken önce
Elâzığ’a ulaşırsınız. Yola devam etmek isterseniz sırasıyla
Tunceli'ye sonra Erzurum'a geçersiniz.
Yani güzergâha bakınca Ekrem İmamoğlu sanki Erzurum'a tatil yapmaya
giderken Elâzığ ile Tunceli'ye şöyle bir uğramış gibi
görünüyor.
Yalnız yaptığı açıklamaya dikkat edin!
Hemen yanı başındaki Elâzığ’da insanlar cehennem hayatı yaşarken,
başkan ülkenin cennet köşesine gitmiş kayak yapıyor.
İşin gülünç tarafı, "Ben tatil yapmaya
geldim" demiyor. "Erzurum'u hissetmeye
geldim" diyor.
Bir belediye başkanı düşünün ki tüm Türkiye'nin deprem acısı
yaşadığı saatlerde Erzurum'un nasıl bir cennet köşesi olduğunu,
kayak yapmanın nasıl bir keyif olduğunu hissetmeye gitmiş.
Hatırlatmak belki sevimsiz bir durum olacak ama bu tür
davranışlarına daha önce de rastladık. Başında bulunduğu İstanbul'u
sel vurduğunda da tatildeydi. O günlerde de gelip şöyle bir
görünmüş, yine tatile gitmişti.
Eskiden İstanbul'un Vasip Şahin isimli bir valisi vardı. Her kar
yağdığında öğrencilere kar tatili izni veriyordu. İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı bu durumdan çok etkilenmiş olacak
ki her doğal afet sonrası tatil hisleri kabarıyor.
Yarım saat çalışıyor, hop tatile...
Bir bakıyorsun Bodrum'da tatilde. Sonra İstanbul'a iki görünüp hop
İzmir'e koşuyor. Sonra İstanbul'da bir iki daha görünüyor, hop Hacı
Bektaş Veli anmasında. Uçağı İstanbul'a aktarmalı uğrayan turistler
gibi, İstanbul'a bir iniyor, hemen akabinde bir daha tatile
çıkıyor.
Tuhaf olan ne biliyor musunuz?
Herhangi AK Partili bir belediye başkanı şu tatili yapmış
olsaydı var ya. Şu anda belli bir kesim o belediye başkanını diri
diri gömüyor olacaktı. "Böyle bir günde şu yapılana
bak. Vay vicdansız, vay izansız herif" diye duyar
kasanlar sosyal medyada terör estirecekti.
Ama söz konusu Ekrem Başkan olunca iş başka bir boyuta
evriliyor.
Düşünsenize...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın resmî Cezayir ziyaretini
eleştirip, "Ülkende deprem olmuş, sen yurt dışına
gidiyorsun" diyenler, Ekrem İmamoğlu'nun tatil
fotoğraflarını görünce, "E, ne var bunda? Adam tatil
yapmasın mı?" diye pişkince cevaplar verebiliyor.
Sadece sloganik bir şekilde "Ekrem Başkan büyük
adam" demeleri bu kesimin hizmet gibi bir beklentisi
olmadığını gösteriyor.
Evet, evet!
Ekrem Başkan gerçekten büyük adam. "Bizim en büyük
sorunumuz depremdir. Buna acilen
yoğunlaşmalıyız" dedikten hemen sonra, İstanbul'da
depreme ayrılan bütçeyi yüzde 65 oranında düşürecek kadar büyük bir
adamdır kendileri!
Artık ben de inanıyorum.
Bir gün yolu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne düşerse kesin
çalışacak! Hele şu kayma işini bir bitirsin, siz o zaman çalışmak
nasılmış göreceksiniz!
Bu arada hatırlatayım.
Kayak yapmakla siyaset yapmak arasında ciddi farklar vardır.
Siyasette tırnaklarınızla kazıya kazıya zirveye ulaşırsınız.
Kayakta ise zirveye çok kolay yollardan çıkar aşağı doğru
kayarsınız...
Ekrem İmamoğlu şu ana kadar yaptığı çalışmalarla, kayak ile
siyaseti çok güzel harmanladığını gösteriyor.
Siyasetçi olarak çok kolay yollarla çıktığı zirveden hızla aşağı
doğru kayıyor.
Hangi yamaçta duracağını sanırım yakında görmüş olacağız.
Son bir not...
Uzun zamandır iktidar kesiminin Ekrem İmamoğlu'na boş alan
bıraktığını, İmamoğlu'nun bu alanda şov yapma imkânı bulduğunu,
siyasetçilerin bu alanı kapatması durumunda İmamoğlu'nun da şov
yapacak bir ortam bulamayacağını dile getiriyordum.
Elâzığ’da bunun çok güzel bir örneğini yaşadık.
İktidar tüm kurum ve kuruluşlarıyla bölgeye inince, Ekrem İmamoğlu
şov yapacak alan bulamadı. Bulamayınca da birkaç saatlik ziyaretin
ardından Elâzığ’ı terk etmek zorunda kalıp soluğu tatilde aldı.
Şimdi partisi bile kapalı kapılar arkasında yapılan bu
işe "Siyasi intihar" diyor, kendisini
yerden yere vuruyor.
İnşallah birileri bu durumdan ders çıkarıyordur.