Mustafa Sarıgül CHP'den aday gösterilmeyeceğini kimden öğrendi?
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayıydı Mustafa Sarıgül. Şişli'deki koltuğunu Hayri İnönü'ye bırakıp gitti. Seçilemedi, milletkili adayı da yapılmayınca uzun süre kabuğuna çekildi. Ama Şişli onun yakasını hiç bırakmadı, sorunlar dağ gibi birikince, halkın sesine kulak verdi ve yeniden yollara düştü. Tek amacı Şişli'ye yeniden başkan olmaktı.
Seçimlere daha çok vardı ama Mustafa Sarıgül tam üç yıl önce, Şişli'ye yeniden talip oldu ve kapı kapı dolaşmaya başladı. Şişli halkı özlemişti onu, nabız yokladı baktı ki o Şişli olmadan, ahali de Mustafa Sarıgül olmadan olmuyordu.
Yeniden, en başa döndü. Halkın sorunlarını dinledi, gece demedi, gündüz demedi, kar demedi, kış demedi çalıştı, çalıştı, çalıştı... hala çalışıyor. Bekledi ki CHP onu yeniden aday göstersin. Kemal Kılıçdaroğlu ile bir değil bir çok kez görüştü. Her defasında, "Tabi Mustafa, elbette Mustafa" cevabını alınca, iyice seçim havasına girdi Mustafa Sarıgül...
Artık sayılı günler kalmıştı. 16 Ocak'taki toplantı 26 Ocak'a ertelenmişti. Umutluydu, aday gösterileceğinden emindi. Ama 22 Ocak tarihinde gelen telefon, Sarıgül'ün kendi yolunu çizmesine neden oldu. Tanıdığı iki dost, Kemal Kılıçdaroğlu ile buluşmuş ve kendi akibetini sormuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun kararı netti, Mustafa Sarıgül'e bir şey söylenmeyecekti son güne kadar. MYK'da veya PM'de tartışılmayacaktı bile. Plân şuydu, günün sonunda Sarıgül'e şu sözler söylenecekti:
"Ben istedim ama PM'den geçmedin!"
Oyun oynanacktı yani. Mustafa Sarıgül oyunu önceden, yani 22 Ocak'ta alır almaz kararını verdi ve "Beklemekten yoruldum" diyerek, CHP'den istifa etti. Gelen telefon onu buna mecbur etmişti.
Mustafa Sarıgül, şimdi daha bir hırslı ve bir o kadar inançlı. DSP'den aday olmadan önce nabız yokladı, dokunduğu her gün kapısını çaldığı halka sordu "Ne diyorsunuz?" diye... Şişli seçmeni, "Seninleyiz her şartta" deyince DSP'nin kapısını çaldı.
CHP'nin Şişli adayı henüz belli değil ama Mustafa Sarıgül partisini seçti bile. İşi zor değil, hangi partiden aday olursa olsun, kazanacağından emin. Sarıgül hem mutlu, hem de umutlu... Tek canını sıkan şey ise, oynanan oyun ve bu oyunu oynayan kişinin Kemal Kılıçdaroğlu olması...
O yüzden 31 Mart'ı sabırsızlıkla bekliyor.
Hesaplaşmak için, CHP'yi eli boş göndermek için ve en önemlisi oynanan oyunu bozmak için...