İSTANBUL

16 milyon İstanbullu'yu arkasına alan İmamoğlu tüy gibi hissediyor!

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Kongre Merkezi’nde, ilk 6 aylık icraat dönemini basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaştıktan sonra, gazetecilerin gündeme dair sorularını yanıtladı. Üzerinde siyasi baskı olmadığını söyleyen İmamoğlu, 16 milyon İstanbullu'nun arkasında olduğunu ve kendini tüy gibi hissettiğini söyledi.

Serpil Portakal
Serpil Portakal[email protected]
16 milyon İstanbullu'yu arkasına alan İmamoğlu tüy gibi hissediyor! - Sayfa 1

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu gazetecilerin“Üzerinizde siyasi baskı var mı” sorusuna, “Kanunda bize tam yetki verilen İBB iştiraklerimizle ilgili genel kurul yapamıyoruz. Niye? Saçma sapan, kanuna tümüyle aykırı bir genelgeden dolayı. Yani ‘Biz İstanbul’a hakim olalım’ duygusu. Onun dışında hiç baskı hissetmiyorum. Tüy gibi hissediyorum kendimi, 16 milyon insan arkamda çünkü” yanıtı verdi.

Yerli ve yabancı basın mensuplarının soruları ve İmamoğlu’nun yanıtları şöyle:

16 milyon İstanbullu'yu arkasına alan İmamoğlu tüy gibi hissediyor! - Sayfa 2

-UMARIM YANLIŞTAN DÖNERLER-
Soru: Kamu bankalarının İBB’ye kredi vermemesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Milyarlarca liralık cari işlemlerimiz hala kamu bankalarında sürmekte. Bu noktada kamu bankalarının yapmış olduğu bu yanlış yönetim süreci inşallah bir an önce sona erer. Tereddüdümüz şudur ki tümüyle siyasal bir anlayışla süreç yönetimi bu kamu kurumlarına olan güvensizliği artırır. Toplum nezdinde de itibarını kaybettirir. Günün sonunda kaybedecek olan, yüzyılı aşkındır var olan bu kamu bankalarının varlığı ve itibarıdır. Onu da biz istemeyiz. Çünkü kamu kurumları halka aittir. Kamu bankaları da öyle. Bugünün iktidarı belki birkaç yıl sonra olmayacak. Bir başka iktidar gelecek, o zaman biz itibarsız bir kamu bankası görmek istemeyiz. O yüzden umarım bu yanlıştan bir an önce dönerler.”

16 milyon İstanbullu'yu arkasına alan İmamoğlu tüy gibi hissediyor! - Sayfa 3

-PAYDAŞLARIMIZI SÜRECİN İÇİNE KATACAĞIZ-
Soru: Eminönü Meydanı düzenlenmesi konusunda çalışmaların devam ettiğini biliyoruz. Belki balıkçılara yer verecek İBB demiştiniz. Biraz daha olgunlaştı mı proje?

“Ben, ‘Oradaki balıkçılara yer vereceğiz’ diye bir cümle kurmadım. Şöyle bir cümle kurdum. ‘Kuracağımız sistemde oradaki balık tezgahlarını İBB kurumları üzerinden yönetmeyi öngördüğümüz bir süreci oluşturduğumuzda oradaki meslek sahiplerine de iş imkanı tanırız. Kimsenin sokakta kalmasına vicdanımız elvermez.’ Bir başka husus: Eminönü, Sirkeci, Sarayburnu hatta Gülhane Parkı, tüm bu alanlar çok önemli. Sirkeci garıyla birlikte bütün bu alanın bütüncül bir şekilde turizme hizmet etmesi konusunda bilinçli, seviyeli, görüntü kirliliğinden uzak, çağdaş görüntülere kavuşmuş bir şekilde ele alınarak hizmet etmesini istiyoruz. Bu konuda çalışmalarımız çok ciddi bir şekilde sürecek. Tüm paydaşlarımızı sürecin içine katıyoruz. Şu anda tüm kararları alınmış bir ortamın neticeye kavuşmamasının sebebi, sürecin henüz tamamlanmamasıyla ilgili. Ümit ediyorum fazla sürmez, yılın ilk çeyreğinde orada akılla ve bilimle sürece başlarız.

16 milyon İstanbullu'yu arkasına alan İmamoğlu tüy gibi hissediyor! - Sayfa 4

-BİZ YATIRIM YAPARKEN AYRIM YAPMAYACAĞIZ-
Soru: Bütçe görüşmesi sırasında grafik göstermiştiniz. Ciddi bir borçlanma gözüküyordu. Buna sebep olan önceki borçlar mıydı yoksa 2013’den başlayan bir takım yatırımlar mıydı? Bütçede kambura sebebi neydi? Bütçe yönetim tarzıyla ilgili ne söylemek istersiniz?

“Göstermiş olduğum tablo 2013 yılından sonra ortaya konan yanlış yatırım planlanmasının yarattığı aşırı borçlanmadır. Bu sadece 2014’ten sonra oluşmuş olması değil, ben bunu beş artı beş yıllık bir yanlış yönetim olarak tanımladım. Ama son beş yılda açığa çıkmıştır. Bütçesi planlanmamış yatırımlar, verimli yatırım planlanması yapılmamış bir takım işler. Bunu her ilçede görebilirsiniz. Her ilçede derken 14 CHP’li ilçe hariç görebilirsiniz. Böyle bir adaletsizlikle yapılmış yatırımlar süreci dengesiz bir finansal tabloya dönüştürmüştür. Burada bir yandan borçluluk artmış, biryandan da verimsiz projelerin geri dönüşümü oluşmamıştır. 60 milyarı aşan, tümüyle borçluluk tablosundaki yükseliş bundan kaynaklı. Bunun bir anda aşağı inmesi mümkün değil. Çünkü şu an sahada ne yazık ki onlarca proje var ve maalesef çoğu verimsiz. Birkaç tane başlamak üzere olan projeyi bu yüzden iptal ettik. Bunlardan sadece bir tanesi bir buçuk milyar liralık kaybı sağlayan bir projeydi. Tümüyle yanlış ve gereksizdi. Bütün bu yanlışlıklar üst üste, çok kötü yönetilen son beş yıl ve bunu hazırlayan bir önceki beş yıllık dönemin sonucudur. Geldiğimiz noktada önce bu süreci durdurmak, verimli, getirisi olan projelerle, çevre ve deprem gibi öncelikli konuları yöneterek, önceliklim konuları belirleyerek, önce durdurup sonra o makası aşağıya doğru kapatmak niyetindeyiz.”