Ekrem İmamoğlu sözünde durmadı! İşten kovulanlar isyan etti
Ekrem İmamoğlu, seçim döneminde hiç bir İBB personelinin işten çıkarılmayacağını taahhüt etmişti fakat, bu sözün üzerinden daha birkaç ay geçmiştiki işten çıkarılmalar başladı. İşine son verilenler bugün isyan etti.
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi, Medya AŞ'deki, 184 personelin 50'sinin işine pazartesi günü son verdi. İşine son verilenler, kendilerine gerekçe gösterilmediğini ve haksız işten çıkarmalar olduğunu belirterek, İBB binasının önünde basın açıklaması yaptı.
İBB'nin Saraçhane'de bulunan yönetim binası önünde toplanan grup adına Mihraban Çetinel basın açıklamasını okudu. Çetinel, "İBB Medya AŞ çalışanları olarak çalıştığımız süre boyunca işimizin hakkını vererek, alın terimizle üretme gayreti içinde olduk. Verilen işleri hakkıyla yaptık. Modyo TV, İBB TV ve diğer yayın mecralarında İstanbullulara haber ve kültür sanat çalışmaları olmak üzere birçok alanda bilgilendirmelerde bulunduk.
Biz her zaman emekten ve çalışıp üretmekten yana olduk. Haksız ve sebepsiz bir şekilde, bu şekilde işten çıkarılmış olmamızı şiddetle kınıyoruz. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve İBB Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu seçim döneminde gittiği tüm programlarda, meydanlarda her zaman şunu söylediler; ısrarla kimseyi işten çıkarmayacaklarını. Çıkarmayacaklarını söyledikleri halde bizleri usulsüzce ve hiçbir gerekçe gösterilmeksizin 20 Ağustos 2019 tarihinde, aralarında özel kalem, müdür, şef, kameraman muhabir, editör, teknik ekip ve idari personel olmak üzere 50 çalışanın işine son vermiştir.
İş kanunun 29. maddesine göre 184 kişilik bir şirket için yüzde 10'luk işçi çıkarma bile toplu işçi çıkarma sayılırken yüzde 25'i aşan bu işçi kıyımının hiçbir hukuki dayanağı yoktur" dedi.
Bunun mücadelesini sonuna kadar vereceğiz
İşten çıkarılan personelden biri olan İsmail Er, "Medya AŞ'de hak ediş şefi olarak görev yapıyordum. Sabah normal işimize geldiğimizde insan kaynakları birimimizden bir telefonla geldi. Tek tek aranarak birime çağrıldık. Yönetimin bizimle devam etmek istemediğini, bu nedenle sözleşmemizde yer alan bir madde gereğince haklarımız verilecek ve işlerinize son verilecek diye açıklama yapıldı. Bunun haricinde herhangi bir açıklama yapılmadan aynı gün sigorta çıkışlarımız da yapılarak, evraklar verildi. Biz bu hukuki mücadelemizi devam ettireceğiz. Çünkü yeni yönetiminde belirtmiş olduğu gibi haksız gerekçeyle, herhangi bir sebep belirtmeksizin bir işten çıkartılma var.
Yıllardır bu kurumda hizmet etmiş insanlar var. Herhangi bir soruşturma, bir disiplin suçundan dolayı bir kovuşturmaya maruz kalmadan sözleşmenin haksız gerekçeyle fesih edildiğini kendileri de söylüyorlar. Tek gerekçe 'sizinle çalışmak istemiyoruz'. Saat 08.00'de işe geliyorsunuz, 09.00'da bir telefon, 'Bugün son günün. Saat 17.00'de işten çıkıyorsunuz'. Ve aynı gün saat 17.30 bir mesaj geliyor, sigortadan, 'işvereniniz tarafından neden gösterilmeksizin işinize son verilmiştir' diye. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Biz bunun mücadelesini sonuna kadar vereceğiz" diye konuştu.
İsmail Er açıklamasının ardından işten çıkarılanlara gönderilen mesajı da telefonundan gösterdi.
Hiçbir sebep gösterilmeksizin işten atıldık
7 Eylül'de evlenecek olan Medya AŞ editörü Rümeysa Perçinkaya ve Medya AŞ kameramanı Göktuğ Çakmak da işten çıkarılanlar arasında yer alıyor. Perçinkaya, "Aslında çok hızlı ilerledi. 20 Ağustos'ta SGK'mızın kesildiğini öğrendik. 21 Ağustos'ta imza için çağırdılar. Hiçbir sebep gösterilmeksizin işten atıldık. 2 hafta sonra da düğünümüz var" dedi.
Perçinkaya, "Bizi bankamatik memuru olarak nitelendirenler var. Bizim şirkete giriş çıkış saatlerimizi sistemden görebilirler. Böyle bir sistem var. Bunlara da gerçekten gereken yapılacak" şeklinde konuştu.
Çakmak ise düğün öncesi böyle bir haber aldıklarını belirterek, "Muhabir arkadaşımızla göreve çıkıyorduk, malzemelerimizi hazırladık. Mesaj geldi SGK'dan işi çıkışınız olmuştur diye. İnsan Kaynakları Müdürü ile görüştük. O da 'bir liste var, bu listedeki herkes işten çıkartıldı' dedi. Perçinkaya ve Çakmak açıklamalarının ardından davetiyelerini gösterdi.
Bu konuda sessiz kalmamayı düşünüyoruz
Muhabir olarak göreve başlayan daha sonra özel kalem ekibine geçen Mihriban Çetinel ise, "Biz toplu şekilde hareket etmeyi düşünüyoruz. Bütün arkadaşlarımızla birlikte hukuki sürecin sonuna kadar gitmeyi, haklarımızın hepsini almayı ve bu konuda sessiz kalmamayı düşünüyoruz" şeklinde konuştu.