Süleyman Özışık'tan Ekrem İmamoğlu'na; Sen şimdi niye sinirlendin ki?
Ekrem İmamoğlu'nun Ahmet Hakan'ın programındaki tavır ve konuşmaları günlerdir herkesin dilinde. İmamoğlu'nun seçim çalışmalarını anlatmak için çıktığı o program birden Esenler Belediye başkanını tehdit ettiği, kucaklayıcı dilinden uzak diktatörce sunucuyu bile susturmaya çalıştığı kibir dolu bir yayına döndü. Gazeteci Süleyman Özışık, o tavrı bakın nasıl yorumladı.
Her şey CHP adayının Ahmet Hakan'ın programında katılmasıyla başladı. İstanbul için projelerini bir bir anlatan Ekrem İmamoğlu'nun, Ahmet Hakan'ın Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu'nun sözlerine verecek cevabı olup olmadığını sormasıyla bir anda uslübu değişti. 31 Mart'tan bu yana sakinliği ve kucaklayıcı diliyle bildiğimiz İmamoğlu, bir anda başka birine dönüştü!
Gazeteci-yazar Süleyman Özışık, Ekrem İmamoğlu'na ''Sen şimdi niye sinirlendin ki?'' diyerek programda yaşananların gözden kaçan detaylarını anlattı.
Süleyman Özışık, Yunan medyasının attığı "Yeni seçilen Konstantinopolis Belediye Başkanı" manşetine Ekrem İmamoğlu'nun bu kadar sessiz kalmasını ''Zerre kadar Türk kanı taşıyan biri bu manşetten rahatsız olur'' diye eleştirdi.
AK Parti Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu'nun Yunan medyasının attığı bu manşet üzerinden yaptığı açıklamaya Ekrem İmamoğlu'nun tek bir cevap dahi vermemesine Ahmet Hakan'da şaşırmış olacakki programda konuyu açtı ve o andan itibaren işin rengi değişti!
Süleyman Özışık, ''Kibirlenmeler, böbürlenmeler, adam yerine koymamalar. Daha belediye başkanı olmadan televizyon sahiplerini tehdit etmeler. Program sunucularına ayar vermeler. 'O soruyu burada kes, başka konuya geç' demeler. Soru soran belediye başkanlarını adam yerine koymamalar ve hakaret yağdırmalar.
Bugün sıradan bir belediye başkan adayı iken böyle davranan biri, yarın belediye başkanı olduğunda ne yapacak acaba?
Birileri kendisini şimdiden Cumhurbaşkanlığı koltuğuna layık görüyor da acaba o makama oturduğunda ne yapacak, gerçekten merak ediyorum!
Bizi böyle kucaklayacaksa vay hâlimize!
....
Mevkidaşı olan bir belediye başkanının sorduğu soru karşısında kimyası, konuşması ve siması bu kadar bozulan bir adam İstanbul’un devasa sorunları karşısında nasıl bir ruh hâline bürünecek?
Sizin de dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum.
Seçim öncesi yapıcı konuşmasıyla ve sakin tavırlarıyla ciddi bir kesimin sempatisini kazanan CHP adayı, seçim sonrası farklı bir portre çiziyor.
Seçimin iptali sonrası mağdur olduğunu söyleyen adam gitti, yerine mağrur ve hatta yer yer kibir emareleri gösteren bir adam geldi.
Yani ilçe belediye başkanlığı yapmış birinin, bir başka ilçe belediye başkanına sırf bir soru sordu diye 'Ben onu adam yerine koymam' demesi, ona tepeden bakması mağruriyet ve kibir değil de nedir?
Oysa kendisi seçim kampanyasına başlamadan önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu istemiş ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde samimi ve sahici bir şekilde karşılanmıştı.
Ülkenin Cumhurbaşkanı, 'Ben onu adam yerine koymuyorum' dememişti.
Acaba diyorum…
Acaba bugün CHP adayının kullandığı o sözü Cumhurbaşkanı, kendisi için kullanmış olsa, kamuoyu nasıl bir tepki gösterirdi.
Muhtemeldir ki muhalif kesim klavyenin anasını ağlatır, 'Diktatördeki kibre bakın' diye tozu dumana katardı…'' diyerek yorumladı.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...