Tunç Soyer'den İstanbul seçimlerine ilişkin dikkat çeken açıklama
İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ankara’daki programın ardından bir televizyon kanalının ana haber bültenine katıldı. CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’na mazbatanın mutlaka teslim edileceğini savunan Soyer, İstanbul seçiminin yenilenmesi halinde, İmamoğlu’nun yanında duracaklarını söyledi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Ankara’da televizyon kanalının ana haber bültenine konuk oldu. Soyer, İstanbul’daki seçim sonuçlarına dair değerlendirmelerde bulundu. Soyer, "Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlet. Demokrasiden geri adım atmayacak kadar yol alındı. Bu mazbatayı mutlaka verecekler. Bütün bu gecikmenin, bütün bu sürecin bir çırpınış olduğunu düşünüyorum ama Türkiye’yi geri götürmeye kimsenin gücü yetmeyecek. O mazbata mutlaka verilecek, hak yerini bulacak" dedi.
İstanbul’da CHP’li Ekrem İmamoğlu ile AK Parti'li Binali Yıldırım’ın yarıştığı seçimin ardından, AK Parti’nin geçersiz oyların yeniden sayılmasına yönelik itirazlarına dair de açıklamalarda bulunan Tunç Soyer, "Defalarca sayıldı, defalarca itiraz edildi, defalarca incelendi. Rakam bu, çok net ortada. '10-15 bin civarında oyla başkan mı olur' demek, kabul edilebilir bir şey değil. Bu gerçekten devletin köklerinin en temel sütunlarının çökmesi anlamına gelir." diye konuştu.
'UMUDU KORUYUP BÜYÜTMELİYİZ'
Sonunda mutlaka mazbatanın Ekrem İmamoğlu’na teslim edileceğini belirten Tunç Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Umut o kadar çok büyüdü ki Türkiye’de. 'Asla gitmeyecekler. Ne yapsak boş, asla değişmeyecek bu hikaye' söylemi, yerini başka bir şeye bıraktı. Kampanya döneminde günde 6 miting yaptığımız oldu. Hani böyle turşumuz çıkmış artık. Son mitinge gidiyorsunuz ve kendinizi tükenmiş hissediyorsunuz. Neredeyse arabada uyukluyorsunuz falan. Ama çıkıyorsunuz kürsüye ve insanları görüyorsunuz. İnsanların yüzündeki gülümsemeyi, gözlerinde umudu görüyorsunuz. Birden canlanıyorsunuz, birden o umut size de geçiyor. İnsanlarda muazzam bir umut var. Gerçekten başka bir dünyanın, başka bir Türkiye’nin, başka bir İzmir’in, başka bir Ankara’nın, İstanbul’un mümkün olacağını insanlar görmeye başladı. Bunun umudu, coşkusu, heyecanı ile yaşıyorlar. İnsanların hayatında önemli bir değişiklik olmaya başladı. Bu değişiklik aslında şu, yerelden başlayarak değişecek bu hikaye. Türkiye aşağıdan yukarıya doğru değişecek, yukarıdan aşağıya doğru değil. Onun ipuçlarını gösteriyor bu seçim sonuçları. O nedenle böyle umutluyuz. Bu nedenle bu umuda toz kondurmamız lazım. Bu umudu koruyup büyütmek zorundayız."
'YANINDA DURUP DESTEK VERİRİZ'
"İstanbul’da seçimler yenilenirse CHP’nin hazırlığı var mı" sorusuna Soyer, “Olanca gücümüzle yanında durup destek veririz. Türkiye Cumhuriyeti’nin gücüne, geleneklerine güveniyorum. Demokrasinin kat ettiği mesafeye güveniyorum. Ben bunları yapabileceklerini düşünmüyorum. Ama eğer olursa da, biz destek olmak için, gücümüze güç katmak için her şeyi yapacağız” yanıtını verdi.
'HATAYI KENDİLERİNDE ARAMALARI GEREKİYOR'
Soyer, Binali Yıldırım’ın 'Murdar olmuş bir seçim' sözlerini de, "Kedi erişemediği ciğere ‘murdar’ dermiş. Gerçekten iş o noktaya geldi. Bence hatayı kendilerinde aramaları gerekiyor" ifadeleri ile değerlendirdi. Soyer, Ekrem İmamoğlu’na mazbatanın verilmesini isteyerek, "Bu kaos, bu belirsizlik büyüyecek ve bütün vatandaşlarımız bundan zarar görecek. Mazbatayı teslim etsinler, hak yerini bulsun" dedi.
Soyer, ayrıca Ankara, İzmir ve İstanbul belediyeleri olarak ortak zeminler yaratacaklarını, birlikte projeler uygulayacaklarını da anlattı. Başkan Soyer, "Ortak proje havuzlarımız olacak. Çünkü kendi kentlerimizde yaratacağımız güzel, doğru algıların, kendi kentlerimizin dışına çıkması için, Türkiye’ye yönelik bir algı haline gelebilmesi için ortak işler yapmamız gerekiyor" diye konuştu. Soyer, Türkiye’de siyaset dilinin değişmesi gerektiğini de savunarak, "Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu başka bir siyaset dili var. Türkiye’de yeni bir siyaset diline ihtiyaç var. Birbirimizi dinlemeye, birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var. Türkiye’de siyasetin dili yerelden başlayarak değişecek. Bu topraklarda barış içinde yaşamalıyız" dedi.